SON XƏBƏRLƏR

Manas Destanı

2021.10.20, 07:36
Manas Destanı

Gunaz.tv
Manas Destanı Bu muhteşem Türk Destanının tamamı 400.000 mısradır. Bir Kırgız destanıdır. Müslüman Kırgızlarla Putperest Kalmuklar arasında mücâdeleleri anlatır. Bununla beraber Manas Destanının dokuzuncu yüzyılda, Kırgızların Yenisey Kıyılarında devlet kurmağa başladıkları sırada oluşmuş olduğunu ileri süren ilim adamları da vardır. Manasın, tarihte gerçekten var olduğunu gösterir izler görülememiş ise de, Kırgız-Kalmuk mücadelelerinde göz doldurmuş bir Kırgız yiğidinin, belki de bir Kırgız Beğinin adı ve yiğitliği ile bu destana konu olduğunu düşünebiliriz. Manas Destanı, Kırgızların bir bakıma ansiklopedisi gibidir. Manas Destanında Kırgızların bütün gelenek ve göreneklerini, törelerini, inanışlarını, görüşlerini, başka milletlerle olan ilişkilerini, masallarını ve ahlak anlayışlarını bulmak mümkündür. Manas Destanının bütününü söyleyenlere Manasçı, bir kısmını söyleyenlere Ircı denilir. Manasçılar, destanı anlatırken kendi zamanlarının etkisi altında kaldıkları olaylar ile kendi duygu ve düşüncelerini de ustaca katmışlardır. Manas Destanına ilk defa, Kazak-Kırgız yöneticisi olan Rus aslından Franel tesadüf etmiştir. Daha sonra Çokan Velihanof 1856 yılında destanı dinlemiş fakat destanın en uzun parçasını Radloff yazıya geçirerek 1885te yayınlamıştır. Destanın en önemli bölümlerini Manas, Manasın oğlu Semetay, Manasın torunu Seytek, Colay ve Töştükün hikâyeleri teşkil etmektedir. Colay ve Er Tostuk hikayeleri ile ilgili bölümlerin Colay adında bir Manaşçıdan derlendiği sanılmaktadır. Destanın bölümlerine göre özeti: 1) Yeditör adını taşıyan yerde Boyun Han oturmaktadır. Boyun Hanın oğlu Kara Han ve onun oğlu Çakıp Han (Yakûp Han) adıyla anılır. Çakıp Han, Alma Ata ırmağının gözesinde, Sungur Yuvası denilen yerde yerleşmiştir; Çakıp Hanın hiç çocuğu yoktur. Bir gün Tanrıdan bir oğlan çocuk ister, onun yiğitler yiğidi olmasını diler. Tanrının izni ile bir oğlu olur. Oğlu olduğu için de Tanrıya güzel bir kısrak kurban eder. Dört Peygamber gelip çocuğa ad kor, adına Manas, der. Manas dile gelir, babasına: "Ben İslâm yolunu açacağım, inanmayanların malını yağmalayacağım" deyince Çakıp Han, çok eski arkadaşı olan Bakaya haber gönderir çağırır. Baka gelince Manasın söylediklerini Ona nakleder, bu söz üzerine Baka: "Pek güzel söz" der: "Hemen atlanalım, Çine akın edelim, Pekin yolunu bozalım!" Dediği gibi yaptılar. Çakıp Hanın oğlu genç Manas ise on yaşına gelince ok attı, on dört yaşına basınca Hân Evini basıp yıktı, Hân oldu. Kâşgardan bütün Çinlileri sürüp Turfana tıktı, Turfandaki Çinlileri sürdü, Aksuya attı. 2) Kalmuk Hanın oğlu Almambetin Müslüman oluşu, Er Kökçeye sığınışı, Er Kökçeden de ayrılıp Manasa gelişini anlatır: Yerin yer suyun su olduğu çağda... altı atanın oğlu gavur, üç atanın oğlu Müslüman idi. O zaman Kara Hanın oğlu Amambet doğdu, hemen büyüdü ve Müslüman oldu. Babasını Müslüman olmadığı için öldürdü, kaçıp geldi müslüman beylerinden Er Kökçeye sığındı. Er Kökçenin kırk yiğidi vardı. Bu kırk yiğit, Beylerinin bu Kalmukluya, Almambete çok iltifatlar edip onu yanından ayırmadığını görünce kıskandılar, kıskanınca da Almambet hakkında dedikodular çıkarıp yaydılar. Bu yüzden Almambet ile er Kökçe Beyin arası bozuldu. Almambet kalkıp Manasın Bey evine geldi. Manas da Almambeti büyük iltifatlarla karşıladı. Manas, Almambeti çok sevdi. 3) Manas ile Er Kökçenin savaşmasını anlatır: Manasın çerileri Er Kökçenin ilini yağma ederler. Savaşta Er Kökçe yenilir. Ardından Çakıp Han, oğlu Manası evlendirmek ister. Kız aramağa başlar. Temir Hanın kızı olan Kanıkeyin, Manasa uygun bir evdeş olduğunu sağlık verirler. Temir Han da kızını Manasa vermek istemektedir. Fakat Temir Hanın baş danışmanı bu evlenmeye engel olmağa çalışır. Bu yüzden düğün esnasında kavgalar olur, ucu savaşa ve yağmaya varır. Sonunda baş danışman Mendibay Manası zehirler Manas ölür. Manasın ölümü ailesini yoksulluğa, sıkıntıya ve felâkete düşürür. Atı, doğanı ve köpeği mezarının başında ağlarlar; Manasın canını bağışlaması için Tanrıya yalvarıp yakarırlar. Manasın kırk yiğidi vardır ama hepsi de beğlerini unuturlar. Tanrı, Manasın hayvanlarının bu bağlılığı karşısında onların duasını kabul eder; Manas dirilir. Eskisi gibi, eskisinden daha güçlü bir şekilde iline ve töresine hizmet eder. 4) Kökütey Hanın yas törenini anlatır: Kökütey Han hastalanır. Son nefesini vermeden önce vasiyetini yapar. Ardından da ölür. Kökütey Hanın ölümü üzerine komşu milletlerden yas töreni için çağırılanlar olur; herkes gelir. Büyük bir yuğ töreni yapılır. Törenin biteceğine yakın konuklar arasında bir kavga başlar, sonu savaşa varır. Manas ile Müslüman olmayan Colay Han arasında süren savaş uzayıp gider. 5) Göz Kamanı anlatır: Çakıp Hanın, küçükken Kalmuklara esir düşen ve Moğolistana götürülüp orada büyütülen Göz Kaman adlı bir kardeşi vardır. Göz Kaman Moğolistanda, Kalmuklar arasında büyütülüp orada bir Kalmuk kızıyla evlendirilir; beş oğlu olur; bir gün oğullan ile birlikte asıl yurduna döner. Kalmukça konuşmaktadır. Manas, hem amcasını hiç görmediği ve o güne kadar tanımadığı, hem de amcası Kalmukça konuştuğu için onu casus zanneder: yakalayıp zincire vurur. Bunları yaptıktan sonra böyle bir amcası olup olmadığını anlamak için babasına haber gönderir. Colay Han haberi alınca sevinir ve kardeşini hoş tutması için oğluna emir verir. Fakat Manasın annesi ile karısı da Göz Kamandan hoşlanmamışlar hele Kalmukça konuşmasını büsbütün yadırgamışlardır. Bu yüzden birlik olup hep beraber Çakıp Hanın buyruğunu hiçe sayarlar. Yalnız Manas babasının buyruğunu dinleyip amcasına iyi davranır, hatta amcası ve oğullan için büyük bir şölen verir. Fakat Göz Kamanın oğullan bu şölende bir kavga çıkarıp Manası döverler. Manas, Kalmuklara karşı sefere çıktığında amcasının oğullan Kalmukça bildiği için onlardan yararlanmak ister. Gökçegözü Kalmuklara casus olarak gönderir. Gökçegöz Kalmuklar tarafına geçer geçmez Manasa ihanet eder. Manas bunun üzerine Almambeti gönderir. Almambetin yardımıyla Manas savaşı kazanır. Bir çok ganimetler alır, dönerken yarı yolda Gökçegöz ile karşılaşırlar Gökçegöz Manası, kırk yiğidi ile birlikte zehirler. Kırk yiğit ölür. Manası, karısı Kanıkey kurtarır. Mekkeden erenler gelir, Kanıkeye yardım ederler. Manas iyi olur olmaz Mekkeye gider; dua edip Tanrıya yalvararak kırk yiğidinin dirilmesini sağlar. " 6) Semeteyin doğumunu anlatır. Manas artık ihtiyarlamıştır. Ak atı halsiz düşmüş zayıflamıştır. Manas kırk yiğidini yanına çağırır. Ölümünden sonra doğacak olan oğluna iyi bakmaları için vasiyet eder. Ve Manas ölür. Manas için büyük bir yuğ töreni yapılır, yas tutulur. Çakıp Han Kanıkeye haber göndererek Manasın kırk yiğidinden biri olan Abekeye Onu beğenmezse Köbeşe varıp evlenmesini buyurur. Kanıkeyin doğumu yakındır: - Kızım olursa dediğini tutar evlenirim, gel gelelim oğlum olursa evlenmek şöyle dursun ne Abekenin suratına ne de Köbeşin yüzüne bakarım, diye cevabını gönderir. Kanıkeyin bir oğlu olur. Dediğini yapıp kimseyle evlenmez. Ötekiler Kanıkeyin oğlunu öldürmek isterler. Bunu öğrenen Kanıkey oğlunu alıp babası Temir Hanın ülkesine kaçar. Yolda türlü sıkıntılar çeker, başına gelmedik kalmaz". Sonunda Temir Hanın ülkesine varır, Bey Evine ulaşır. Temir Han kızına ve torununa kavuşunca pek çok şölenler verir. Torununa ad konulması için bütün il halkını toplar fakat çocuğa kimse bir ad bulup da koyamaz. Ansızın, nerden geldiği bilinmeyen aksakallı bir ihtiyar görünür, uzun uzun dualar eder; Temir Hanın torununa Semetey adını verir. Semetey büyür. Baba yurduna dönmek ister. Yola çıkacağı sırada annesi Kanıkey: -Bakaya selam söyle, ne söylerse sözünü tut, dışına çıkma, diye tenbih eder. Semetey, baba ocağına döner. Çakıp Han sağdır; torunu Semeteyin, annesine yapılan eziyetlerin acısını çıkaracağını, öç alacağını sanarak korkar. Bu yüzden Semeteyi zehirlemeğe karar verir. Kararını uygulayacağı sırada durumu öğrenen Semetey hem Cakıp Hanı, hem de Abeke ve Köbeşi öldürür. 7) Semeteyin baba ocağına yerleştikten sonrasını anlatır: Semetey, baba ocağına dönüp öz yurduna yerleştikten sonra, Kalmuklar üstüne akınlar yapmak için hazırlıklara başlar. Babasının, hayatta kalan kırk yiğidini çağırıp toplar. Der ki: - Akın yapmamız gerek; at sürüleri ve ganimet almamız gerek! Bu sözden sonra sefere çıkar. Fakat kırk yiğit, kendi aralarında toplanıp konuşurlar: - Bizden öncekiler yetmiş yaşına vardı; bizden sonrakiler altmışına ulaştı. Biz, bu Semeteyin babasına hizmet ettik, şimdi de oğluna hizmet edeceğiz, ihtiyarladık artık. Semetey, bizi bu ihtiyar hâlimizde yüce dağ başlarından aşırmak diler, çağlayanlı sulardan geçirmek diler; bizi öldürmeğe kastetmiştir, dönelim! dediler. Semeteyin buyruğunu dinlemediler, geri döndüler, kaçtılar. Semetey, babasından kalma kırk yiğidin ardından yetişip onlara tatlı söz söyledi, alttan alıp yalvardı. Semetey, onca sözden sonra babasından kalma kırk yiğide söz geçiremeyince onları öldürür. Bu arada, Acubey ile Almambetin birer oğulları olmuştur. Semetey, bu çocukları kendisine kardeş edinir. Birinin adını Kançura ötekinin adını Külçura koyup öyle çağırır. Kançura ile Külçura da büyürler. Büyüyünce Semeteye hizmet etmeğe başlarlar. Bir gün gelir, Semetey, Kançura ile Külçuraya, Akın Hanm kızı Ay Çüreki evlenmek üzere kaçırmak istediğini söyler ve onlardan bu iş için hizmet ister. Bunun için de Akın Hanın ülkesine sefere çıkılması gerektiğini anlatır. Dediklerini yaparlar, Ay Çüreki kaçırırlar. Gel gelelim Ay Çürekin bir de nişanlısı vardır ki Kökçe oğlu Ümetey dîye bilinmiştir. Bu Kökçe oğlu Ümetey, Ay Çürekin kaçırılışını kendisine yediremez. O da karşılık olarak Semeteyin sürülerini yağmalar. Bunun üzerine aralarında bir savaş başlar. Birbirlerini karşılıklı olarak yağmalayıp dururlar. Sonunda Semetey, Kökçe oğlu Ümeteye barış teklif eder. Savaştan yorulan Ümetey de bunu kabul eder. Ümeteyle yaptığı barıştan biraz rahatlayan Semetey, başka bir sefere çıkmak için hazırlandığı sırada bir düş görür. Düşünü karısı Ay Çüreke anlatır. Ay Çürek düşü yorumlayıp: - Sen bu sefere çıkma, der. Çıkarsan başına bir felâket gelecek. Fakat Semetey inatçıdır. Boş sözlere kulak asacak türden değildir. Karısının düşünü yorumlamasına karşılık: - Düş dediğin şey saçmalıktır!., diye karşılık verdi. Böyle demesine rağmen, düşünün hayra yorulması için de babasının ruhuna en iyi kısraklarından birini kurban eder. Arkasından Er Kıyasın ülkesine akın başlar. Akının en kızışmış zamanında Almambetin oğlu Kançura, Semeteye ihanet eder ve onu yakalayıp Er Kıyasa götürür. Semeteye ihanet etmeyen Külçurayı da köle olarak kullanırlar. Bu sırada Ay Çürek bir oğlan çocuk doğurmuştur. Ay Çüreğin bir oğlan çocuğu doğurduğunu duyan Er Kıyas, çocuğu yaşatmak istemez. Öldürtmeğe çalışır. Oğlunu kurtarmak isteyen Ay Çürek Er Kıyası korkutur: - Eğer sen benim oğlumu öldürtürsen ben de seni babam Akın Hana şikâyet ederim, ülkeni alt üst ettirir öcümü alırım, der. Er Kıyas korktuğu için çocuğu öldürtmeyip kendine evlât edinerek yanında alıkoyar. Halkını toplayıp çocuğa ad koymak ister. Fakat kimse bir ad bulamaz. Aksakallı Aykoca derler bir ihtiyar vardır, sonunda o gelir, Ay Çürekin oğluna Seytek adını verir. Seytek de büyür, delikanlı olur, yiğit olur. Külçurayı koruyup kölelikten kurtarır. Er Kıyas öldürülür. Bunlardan sonra Seytek baba yurduna, öz ocağına döner. Babasına ihanet eden Almambetin oğlu Kançura, Seytekin baba yurduna Bey olmuştur. Üstelik Seytekin babaannesi Kanıkeye koyun güttürüp çobanlık yaptırmış, işkence etmiştir. Durumu görüp öğrenen Külçura, Kançurayı yakalar ve Kanıkey de onu öldürür. Baba yurduna yerleşen Semetey ise Taşkentten Talasa kadar yayılan geniş ülkeleri yönetimi altına alıp oraların Hanı olur. http://www.turk.az/forum/showthread.php?t=131

SEÇİLMİŞ XƏBƏRLƏR

Çox oxunanlar