SON XƏBƏRLƏR

türkmenelinin Yerleşim Durumu

2021.10.20, 07:36
türkmenelinin Yerleşim Durumu

Gunaz.tv
Yerleşim Durumu Iraktaki Türk nüfusu, Türkiye Cumhuriyetinin Irakla sınır teşkil ettiği Hakkari Siirt illeri hattından başlar, Musul şehrinin kuzey doğusunda bulunan Irakın en büyük ilçesi konumunda olan Telafer Şehrini (Irakın Türk yerleşim bölgesinin kuzey ucudur) içine alır. Telafer şehri bir Türk şehri olmakla birlikte nüfusu bir milyona yakındır. Telafer den itibaren şerit halinde devam eden Türk yerleşim bölgesi Musulu içine alarak doğuya ve güneye doğru ilerler doğuda diğer bir Türk şehri olan Erbil şehri bulunmaktadır. Erbil in güneyinde Altın Köprü ilçesi, güneye doğru aynı uzaklıkta da Irak Türklüğünün en büyük şehri ve Irak Türklüğünün merkezi olan Kerkük bulunmaktadır. Kerkük şehri civarında Türk yerleşim bölgesi genişler. Kerkükün güneyine doğru inildikçe Türk yerleşim bölgeleri Dakuk (Tavuk), Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Kifri gibi büyük ve önemli Türk ilçeleri ve yüzlerce köyden oluşan Bayat köyleri bulunmaktadır. Ayrıca kuzeyden güneye doğru inildikçe bu tür köylere sürekli rastlamak mümkündür. Bu şerit, çoğunluğunu Türkmen yerleşim bölgelerinin oluşturduğu pek çok kasaba ve yüzlerce köyü de içine alarak Bağdatın 120 km doğusuna kadar ilerler diğer Türk kasabaları olan Bedre ve Mendeli yi de içine alarak uzanır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde (1918 yılına kadar) Musul Vilayeti ile Kerkük Müstakil Mutasarrıflığı halinde idare ediliyordu. Erbil şehri Kerküke, Hanekin şehri de Bağdata bağlı birer kara merkezi konumunda idi. 1957 yılından günümüze kadar gelen süreç içerisinde Irak iktidarları tarafından Türklerin yerleşim bölgelerinin idari şekilleri değiştirilerek, bölgenin demografik yapısının bozulmasına çalışılmıştır. 1957de Türkmenlerin yerleştiği iller Musul, Kerkük, Erbil ve Diyale şehirleridir. Bağdatta da neredeyse Erbil şehri kadar bir Türk nüfusu yaşamaktadır. 1976dan sonra Iraktaki idari yapı yeniden değiştirilmiş, yeni vilayetler ortaya çıkartılarak, Irakın il sayısı 18e çıkartılmıştır. Bu yapılanmada Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerin parçalanması özellikle yapılmıştır. Bu arada Türkmenlerin baş şehri olan Kerkükün adı, daha öncede belirtildiği gibi, AL-TAMİM olarak değiştirilmiştir. Kerkük ismi aslında milattan önce yerleşim bölgesi olan bu toprakların adı olarak geçmekteydi, daha sonra bu ad zaman ve buraya yerleşen toplulukların dillerindeki telaffuzlarla değişerek bugünkü halini almıştır. Bu ad zaman içerisinde Irak Türklerinin bir simgesi haline geldi, o yüzden de Bağdat yönetimi bu adı değiştirmiştir. Kerküke bağlı yüzlerce Türk köyü ekim topraklarıyla birlikte Kerkükten kopartılarak başka illere bağlanmak suretiyle Kerkükteki Türk nüfusunun azalmasını, ayrıca diğer illere bağlanan Türk köy ve kasabalarının bu illerde azınlık halinde kalmaları sağlanılmıştır. Ayrıca Kerkük ve diğer Türk yerleşim bölgelerinde Araplaştırma politikası gereğince güneyden Bedevi Araplar getirilerek, özellikle de Kerkükte yapılan bu uygulama ile bu yerleşim bölgelerindeki Türk nüfusu yoğunluğunu azaltma gayretleri vardır. Türk bölgesi illerinin durumu şu şekildedir; a) Musul Vilayeti; Bu ilimizden Dicle nehri geçmektedir. Musul ilinin %60ından fazlası Türktür. Merkez Musuldur. Telafer, Sincar, Hazar, Tilkef, Ba aj, Hamadiye, Şihkhan ve Akra olmak üzere 9 ilçesi vardır. Türkler buralarda bulunmaktadırlar; Telafer, Efkini, Neyneva, Yunus Peygamber, Faysaliye, Readiye, Kaziye, Şirahan, Karakoyunlu, Selamiye ve Muhallebiye. b) Kerkük Vilayeti; Adıyla sanıyla Türk, suyu toprağıyla Türklük kokan bu şehir, Irak Türklerinin merkezi dır. Merkez Kerküktür. Tavuk, Havice, Tazehurmatu, Tisin, Altunköprü ilçeleri vardır. Ayrıca Yayçı, Leylan, Kara hasan, Kara İncir gibi bucakları vardır. c) Erbil Vilayeti; Çok eski bir Türk yerleşim bölgesidir. 1168 yılında Muzaffereddin Gök börünün hakimiyetine geçmiştir. Merkez Erbil dır. Şaklava, Sadık ve Mahmur dan oluşan toplam dört ilçesi vardır. d) Selahattin Vilayeti; İçinde Türk yerleşim bölgelerinin bulunduğu bir ildir. Saddam Hüseyinin doğum yeri bu ilin sınırları içindedir. Türkmenleri aşağılamak ve Türkmen yerleşim gölgelerini idari yönden zayıf düşürmek için 1976 yılında Kerkükün adı değiştirilmiş ve Tazehurmatu ve Kifri ilçeleri Kerkükten koparılmış ve bu il oluşturulmuştur. Ayrıca yüzlerce Bayat Köyü de bu ilin sınırları içinde kalmıştır. Daha sonra Kifri ilçesi Süleymaniye iline bağlanmıştır. Merkez Tikrit tir. Tuzhurmatu, Samarra, Beled, El-Faris, Baj, Al-Dor ve şarkattan oluşan 8 ilçesi vardır. e) Diyale Vilayeti; Bu bölge Türkmen bölgesinin merkezlerinden birisidir. Merkezi Bakubadır. Ayrıca,Belderuz, Halis, Hanekin, Mendeli, Kızlarabat ve Karahan Türklük kokan ilçeleri bulunmaktadır. Bu vilayetlerin hepsinde Türk yerleşim bölgeleri ve Türk ilçeleri bulunmaktadır. Küçük yerleşim bölgeleri hariç yerleşim bölgelerinin tamamına yakını burada belirtilmektedir. Görüldüğü gibi Irak Türkleri, daha çok ülkenin kuzey ve orta bölgelerinde yerleşmekte olup yukarıda belirtilen şehirler ile Bağdat kentine yayılmış durumdadırlar. Bağdat şehrinde 200.000den fazla Irak Türkü bulunmaktadır. Iraktaki nüfus projeksiyonu 1921, 1926, 1947, 1957 ve 1965 yapılan sayımlarındaki oranlarla 1976 sayımında 11.505.000 iken 1988de 18.100.000 olarak bulunmuştur. Bu sayımlardaki Irak etnik yapısı aşağıdaki şekilde ortaya çıkmıştır. Arap %62 Türk %15 Kürt %20 Hıristiyan %3 Bu oranlara göre, Irak nüfusunu 20.000.000 (yirmi milyon) olarak alırsak ve Irakta bugüne kadar yapılan bütün sayımlar, yıllık büyüme oranı ve buradaki etnik nüfus dağılımını da göz önüne alırsak tahmini nüfus etnik yapıya göre şöyledir; Arap 12.400.000 Türk 3.000.000 Kürt 4.000.000 Hıristiyan 600.000 Ancak yine de Iraktaki Türk varlığının sayısını kesin olarak bilmek çok güçtür. Irak yönetimi Türkmenlerin nüfusunu, devletin asimilasyon politikası doğrultusunda diğer etnik gruplar gibi gerçek ve tarafsız bir sayımla ortaya koymamıştır. Bu nedenle toplumdaki yaş-cinsiyet dağılımını, doğurganlığı, ölüm oranını ve büyüme hızını hesaplayacak bir istatistik yoktur. Buna rağmen 1988 sayımından sonra Irakta yaşayan Türkler, yetkililerin kasıtlı tutumları gereği %2lik bir oranla gösterilmiştir. En basit bir şekilde bölge gezildiği zaman bu rakamın gerçeklerden ne kadar uzak olduğu hemen göze çarpmaktadır. 1960 yılına kadar Kerkük nüfusunun %95ini Türklerin oluşturduğu bilinen bir gerçektir. Şimdi ise Kerkükün yaklaşık olarak %60tan fazlası yine Türktür geriye kalan %40tan az bir nüfus Hıristiyan, Arap ve Kürtlerden oluşmaktadır. Irakta gelmiş geçmiş bütün iktidarlar ve halen iktidarda bulunan rejim, her ne kadar Türk nüfusunu gizlemiş ve az göstermiş olsa bile Musul, Kerkük ve Erbil illeri, Diyala ve Selahattinin bazı ilçe ve köyleri ile Bağdatta yaşayan 200.000den fazla Türk nüfusunun toplamı bize Iraktaki Türk varlığının en düşük rakamla iki buçuk milyonun üzerine olduğunu ispatlamaktadır. Bu nüfus dağılımını 1991 yılından sonra ortaya çıkan yapay parçalanmaya göre ele alacak olursak; 36 PARALEL İN ÜSTÜ : Bu çok önemli bir bölümdür ve iki ayrı şekilde ele alınmalıdır. Halbuki bu durum bazı nedenlerden dolayı kamufle edilmektedir! 36. Paralelin üstünü "güvenli bölge" ve "güvenli bölge dışı (güvenli olmayan bölge)" olarak ayırmalıyız. 1- Güvenli Bölge; Duhok, Zaho, Amadiye, Akra, Erbil, Diyana, Köysancak belli başlı yerleşim bölgeleri bulunmaktadır. Bu yerleşim bölgelerinin içinde en çok Erbil kenti ve çevresinde Türk bulunmaktadır. Buradaki Türk nüfusu yaklaşık olarak 300.000 civarındadır. Erbil de Enkava bölgesinde, Duhok un içinde ve çok az sayıda, hatta bir kaç köyle ifade edilebilecek Hıristiyan bulunmaktadır. Bu bölgedeki Hıristiyan nüfus sayısı çok azdır. Arap bulunmamaktadır. Geri kalan nüfus Kürttür. 2- Güvenli Bölge Dışı ( Saddam rejimi kontrolündeki bölge); Musul, Telafer belli başlı yerleşim bölgeleridir. Bu bölgede Kürt nüfusu çok azdır (100.000in altında). Buna karşılık Irak Türklerinin en yoğun olduğu ve nüfusu 1.000.000 (bir milyon)a yakın olan Telafer ilçesi ve Türklerin diğer yoğun olarak yaşadıkları bir yer olan Musul ilidir. Ayrıca burada yoğun bir Arap yerleşim alanı da bulunmaktadır. Bu bölgede Hıristiyan nüfus sayısı Irakın en yoğun olduğu yerdir. Hatta bütün Iraktaki Hıristiyan nüfusundan daha fazlası bu bölgede bulunmaktadır. 36. PARALELİN ALTI: Bu bölüm de iki ayrı şekilde ele alınmalıdır. Çünkü bu bölümün etnik olarak nüfus dağılımı incelendiğinde güvenli bölgenin niçin, neden ve kimler için oluşturulduğu ortaya çıkacaktır.! a- Güvenli Bölge; En büyük yerleşim bölgesi Süleymaniyedir. Bu ilin nüfusunun neredeyse tamamı Kürttür (Kifri ilçesi hariç). 36. Paralelin altında olmasına rağmen Güvenli Bölgeye dahil edilmiştir. Süleymaniyeye bağlı diğer bir yerleşim bölgesi de Kifri ilçesidir. Kifri ilçesi çok eski bir Türk yerleşim merkezidir. Ancak özellikle de 1991 yılından sonraki süreçte Kürt nüfusunda bir artış olmuştur ve ilçenin nüfusunun yarısı Kürt yarısı da Türk olmuştur. Bu ilçe sadece 36. Paralelin altında değil, Kerkük kentinin de daha güneyinde bulunmaktadır. b- Güvenli Bölge Dışı ( Saddam rejimi kontrolündeki bölge); Bu bölge Irakın güneye kadar olan bütün kısmını ihtiva etmektedir. Ancak burada sadece Türk yerleşim bölgeleri açısından ele alınacak olursa şunlar ortaya çıkacaktır. Bu bölge dışında Irak Türklerinin merkezi olan Kerkük kenti bulunmaktadır. Kerkükün yanı sıra 35.paralel boyunca uzanan ve 34. Paralele kadar inen Türk yerleşim bölgeleri bulunmaktadır. Bu bölgenin nüfusunun %70i civarında Türktür. Bunun dışında Kerkükte çok az olmakla birlikte Hıristiyan, Kürt ve Kürtlerden de fazla Arap bulunmaktadır. Bu bölgenin önemi Saddam rejimi altında olan bölgeler içinde en çok insan hakları ihlallerinin olduğu, en çok soy kırım ve katliamların olduğu bir bölge olmasıdır. Burasını bir Türk bölgesi olmasıdır. Görülüyor ki, yapılan 36.paralelin üstü, 36.paralelin üstü güvenlik bölgesi, 36. Paralel güvenlik bölgesi gibi tanımlar tam anlamıyla doğru değildir. Eğer 36.paralel üstünde kalacak bölge Güvenli Bölge olarak kabul ediliyorsa, bu bir yanlıştır. Çünkü 36. Paralelin üstünde bulunan Musul ve Telafer Güvenli Bölge nin içinde bulunması gerekirken dışındadırlar. Kürt nüfusunun çoğunlukta bulunduğu Süleymaniye ili ve ilçeleri 36. Paralelin altında iken güvenli bölgede olmaları ister istemez bu bölgenin aslında başa amaçlar için kurulduğunu göstermektedir. Bu bölgenin yapısını göz önüne aldığımız taktirde bize aslında bir Kürt bölgesi oluşturulmak istenildiği ve başarıldığı ortaya çıkmaktadır. IRAK TÜRKLERİNİN EKONOMİK VE SOSYAL DURUMU; Irak Türkleri çok önceleri, bir bölümü asker, bir bölümü çiftçi ve bir kısmı da esnaf ve tüccar olarak yaşamlarını sürdürürken en karakteristik özellikleri devlet memuru olmalarıdır. Türkmenlerin bir kısmı köy hayatını tercih etmiş ve Türkmen köylüsü olarak Türk topraklarını işlemeye başlamışlarıdır. Ancak bu konularda da yönetimce uygulanan baskılarla Türkmen köylüsünün toprakları ellerinden alınmış, Arap yerleşimcilere verilmiştir. Çiftçilik yapmak isteyen Türkmenler herhangi bir arazi alamazlar, çünkü yönetim Türk asıllı olanlara gayrimenkul alımını yasaklamıştır. Ancak kendi ellerinden alınıp güneyden getirilen Araplara verilen öz arazilerini bu Araplardan kiralayabilirler. 1947 istatistiklerine göre Irak Türklerinin %54ünün kentli oldukları ortaya konulmuştur. Bu da bize Irak Türklerinin Irakın en aydın kesimini oluşturduğunu belirtir. Çünkü o zamanlarda köylerde yaşayanlara pek ilgi gösterilmez, gerek eğitim, gerekse öğretim açısından değer verilmezdi. Kerkük, Musul, Erbil, Altın Köprü, Hanekin ve Bağdat gibi bazı Türkmenler ticaret ve küçük sanatlarla meşgul olup, bazıları sinema, garaj, otel işletmeciliği, kahvehane işletmeciliği gibi yerleri açmışlar. Bazıları çinicilik, nakkaşlık hattatlık, terzilik, marangozluk gibi yaygın mesleki alanlarda çalışmışlardır. Irak Türkleri gerek Osmanlı döneminde gerekse daha sonra gelen yönetimler zamanında da memuriyet görevlerinde bulunmuşlardır. Irak Türklerinin çalışan nüfusunun çoğunu memurlar oluşturmaktadır. Ancak 1980den sonra, özellikle de 1991dan sonra memur Türkmenlerin çoğu görevlerinden uzaklaştırılmışlardır. Türkmen halkı II.Körfez krizi öncesi, Irak genel ekonomik durumunu da göz önüne aldığımızda, orta seviyeli ve orta seviyenin biraz üstünü oluşturmaktaydı. Ancak II.Körfez krizinin tüm Irak ekonomisini etkilediği gibi, Türk bölgelerine, Kürtlerin çıkardığı ayaklanmaları bastırmak için giren ordu birliklerinin verdiği tahribat, adaletsiz denge dağılımı, yönetim tarafından Irak Türklerinin uğradıkları insan hakları ihlalleriyle çok zor şartlar altında yaşamlarını idare edebilmeleri, Türk toplumunu perişan etmiş, kurulu yaşam düzenlerini perişan etmiştir. Bir yandan ekonomik kriz bir diğer yandan bu ekonomik krizin yönetimce ve giderek hayatın her alanını kaplayan ihlallerle Irak Türklerini ekonomik açıdan Şu anda yoksulluk derecesinin altına indirmiştir. www.kerkuk.net

SEÇİLMİŞ XƏBƏRLƏR

Çox oxunanlar